Kıskançlık bireyin gelişimi düşünüldüğünde hangi yaşta olursa olsun insanın en temel ve baş edilmesi en zor duygularından birisidir.
Kardeş kıskançlığı birden fazla çocuğu olan her ailede rastlarız ve oldukça normaldir. Her çocuk anne ve babasının ilgisini, sevgisini, zamanını bir başkası ile paylaşmak istemez. Aşırı düzeyde olmamak koşuluyla, kardeşlerin arasında kıskançlık olması hiç de yadırganacak bir durum değildir. En çok karşılaştığımız kıskançlık türü ise büyük çocuğun kendisinden sonra gelen kardeşi kıskanmasıdır. İlk çocuk ailenin ilgi ve dikkat merkezidir. Anne, çocuğun dünyasıdır, en kıymetli varlığıdır. Çocuk için annenin sevgisini kaybetme korkusu dayanılmaz bir duygudur ve bunu kabullenmekte güçlük çeker.
Bebeğin anneye olan bağımlılığı sebebiyle, büyük çocuğa ayrılan bireysel vakit zorunlu olarak azalır. Büyük çocuk, zaman zaman sevilmediğini, ihmal edildiğini düşünür. Bu durum, bebeğe ve ebeveyne karşı öfke, kızgınlık ve kırgınlık gibi duyguların ortaya çıkmasına neden olur. Büyük çocuk kendini güvensiz, desteksiz ve terk edilmiş hisseder. Kaybettiklerini tekrar kazanmak için büyük çocuk bebekleşmeye başlar. Kardeşine olduğu gibi bez bağlanmasını ister, biberon kullanmak ister, annesini emmek ister, bebeksi konuşma ile eskiden kendine gösterilen sevgi ve ilgiyi tekrar almaya çalışır. Aynı zamanda uyumsuz ve hırçın davranışlar, öfke patlamaları, kurallara uymama gibi olumsuz davranışlar ortaya çıkabilmektedir. Bazı çocuklar ise yaşadığı kıskançlık duygusunu bu tür hareketlerle dışa vurmaz. Ancak yemekten içmekten kesilirler, içlerine kapanır, evin bir köşesine çekilir, parmak emme davranışı görülebilmektedir.
Çocuğa Nasıl Yardımcı Olabiliriz